22 Ekim 2016 Cumartesi

Mor Gecede Uç / Buket Konur

 
Uzun zaman geriye dönük düşünüldüğünde...

Depremler, tsunami, seller, okullar, işler,

aşklar, kadınlar, erkekler, yollar, otobüsler,

sokak lambaları; herşey değişti.

Biliyor musun sevgilim herşey bitişik yazılır.

Gece derin sevgilim, aydınlıktan sıkıldığımızdan, karanlıkta göründüğümüzden

gölge olmak zordur, gece görünüp gecene dolmak nasıl başkadır

şimdi

Gece Derin sevgilim; belki hiç doğmayacak kızımızın adıdır.



Elleri seninki kadar ince ve en az senin kadar güzel

düşünsene nice Likya kralları eğilir önünde, derin gecede

uzun yolculuklar yaptım, dağları aşıp sarp kayalara tırmandım

dünyaya tepeden bakıp hızlı düşüşleri izledim,

keyif aldım emniyetsiz bakarken.

Mavi gökyüzü ile kızıl denizi karıştırıp mora çaldım dünyayı



belki sana benzer

kim bilir?

‘gölgelerin gücü adına’ derken senden bahsettiğimi bilen tanrı

ben yirmili yaşlarıma geldiğimde çelmemi hak edip kendini yeryüzünde

bulacaktı

ve gücümü aldığım gölge üzerine basacaktı.

tüm hepsi gerçekleşti

Tanrının intikamı büyük oldu; o kadar uzak kaldık ki...

O kadar özledim işte ‘gölgelerin gücü adına’ cümlesinin öznesini.

O asla özne olduğunu kabul etmedi;

edebiyatım kuvvetliydi ben bunu yıllar önce anlamıştım.

Uçaklara özenip onlara yetişebilecek diye inanıp yaptığım uçurtmaları

saldım semaya

rüzgâr her defasında daha sert vurdu elinin tersiyle, kızmadım

Tanrıya; sakindim.

Gölgelerin yaylım ateşinde önce şairler vurulur sevgilim.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder