24 Mart 2017 Cuma

Kapatalım Gözlerimizi / Tuğçe Erdem


Gözlerimi kapatıp bir balon düşünüyorum. İçinde mutluluğun, huzurun, barışın, sevginin, iyi niyetin, ince düşüncenin, samimiyetin, hoşgörünün olduğu bir balon.  Güzel bir gökyüzü, her yer yeşillik ,  tek başınayım ve uzanmışım çimlere... Gözlerimi  her kapattığımda görüyorum o balonu. Nasıl anlatsam, böyle rengarenk bir balon ve sanki her renk dünyadaki en güzel duyguları nitelendiriyor.

Gözümü açtığımda ise hırsın, öfkenin, kötülüğün, kızgınlığın, acımasızlığın, dedikodunun, kendini beğenmişliğin olduğu bir deprem görüyorum. Her sallandığında her kötü duygu sanki birbiriyle kapışıyor. Yer yerinden oynuyor altta kalanın ise ya canı çıkıyor ya canı yanıyor.

Tüm insanlar o balonun içinde olsa, herkes ihtiyacı olan renkte durup ihtiyacı olan el değmemiş duygulardan nasibini alsa keşke.  Doyasıya yaşasa o duyguyu, kimse kimseye karışmasa mesela.  Gökyüzünde, bulutların arasında mutluluktan midesi bulansa ya insanların.. Sizce de hayat telaşında olan bu depremden canı yanan bunca insan hak etmiyor mu bir kez olsun mutluluktan başının dönmesini? O balonu  izlemek bile huzur  verirken içinde olsak kim bilir neler değişirdi öyle değil mi?

Sonra tekrar açıyorum gözlerimi, otobüse koşan insanlar, agresif bir millet, iş yerindeki dedikodular, insanların çıkar ilişkileri, bir taraftan ağlayanlar diğer taraftan dalgın insanları  görüyorum.  Açar açmaz huzursuzluktan midem bulanıyor, başım ağrıyor, gözlerim kararıyor..

Benim gördüklerimi herkes görüyordur bu hayatta eminim. Gözlerimi kapattığımda gördüğüm rengarenk balonu da herkes görüyor bundan da eminim.  Bir şeyler yapmak lazım farkındayım ama aklıma pek bir şey gelmiyor; gözlerimi açmamaktan başka.

Peki ya bir insan gözü kapalı ne kadar yaşayabilir ki?

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder