23 Nisan 2017 Pazar

GERÇEK SEVGİ KALDI MI DERSİNİZ? / Tuğçe Erdem


Sevgi gibi olmalı insan hayatı. Hissettikçe güzelleşmeli her şey. Dokunduğumuz kitaplar, okuduğumuz yazılar, yaptığımız meslek, yediğimiz yiyecekler… Sevgi ile yapılan her şey farklı olmalı bu evrende. Düşünsenize;  neyi çok seviyoruz yahut severek yapıyoruz ki? Kitap okumayı seviyorum diyenler gerçekten okumayı sevdiği için mi; yoksa kitap karakterlerini ve onların hayatlarını yaşamak istedikleri için mi seviyorlar kitap okumayı? Mutfağa girince tüm derdimi sıkıntımı unutuyorum diyenler yemek yaptığı için değil o vakit, dert ve sıkıntısını unuttuğu için seviyor mutfağı. Peki ya mesleğimi seviyorum diyenler? Para kazandığı için, güzel yaşadığı için ya da insan doğası gereği ego tatminini sağladığı için mi seviyor sizce o kişi mesleğini?
Sevgiyi ne yazık ki araç olarak görüyoruz. Amacımıza ulaştırıyorsa o şeyi seviyoruz yoksa çok haz etmiyoruz. Ne yazık dimi? Böylesine güzel bir duygunun hakkını veremiyoruz. Hiçbir şeyi gerçekten severek yapmıyoruz. Peki ya hepimiz mi böyleyiz?
Gözlerinin içine baktığında senin de gözünün içine bakan bir kesim var aslında. İstediğini yaptığında sana kocaman gülümseyen birileri var.  Dünyevi duyguları bilmeyen, saf, temiz, masum öyle birileri var ki bu hayatta; insan büyüdüğüne utanıyor bazen.. Çocuklarımız. Dünümüz, bugünümüz, yarınımız olan çocuklar. Dünyayı kurtaracak olan da, bu dünyayı yaşanabilir kılan da çocuklardır evet. Sevgiyi sonuna kadar hak eden ve sonuna kadar herkesi, her şeyi seven çocuklar; siz iyi olun, siz mutlu olun, siz çok sevin, siz hep sevin… Gününüz kutlu olsun!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder