Kendine bile erken uyanan sabahlarda yüzleşmek vardı.
Şimdi yaz boyu ekinleri biçme zamanıydı.
Yaz boyu bir şey ekmedik sananları şaşırtmak zamanıydı.
Gittiğimiz ve döndüğümüz yolları, direndiğimiz susuzluğu, öğrendiklerimizi anlatmanın Eylül'üydü.
Bir battaniyenin altında kendi dünyanı ısıtmaktı güz.
Hep parlak ve kuşe kağıdı gibi yeni olamazdık.
Hatta geri dönüştürülmüş ve ikinci el daha iyiydi yeniden.
Çünkü yaşanmış her şey nefes almaya devam ediyordu bedenimizde...
İziyle soluk alıyordu bizden
Derin nefes alırsak
Tazecik uyanırız belki sabaha
Niye hep böyle oluyordu ?
Camdan ışığı görüyorduk
Uyuyor olman imkansızdı, ışık açık uyuyamazdın ki
Biliyorduk...
Ne dense az kalır bir yerlerdeyim şimdi
Yeşil ne güzel şey ya
Su sonra, yağmur belki...
Benim hikayem bu kadar basit ve sıradan
Bırak senin de hikayen bu kadar sıradan olsun
Sıradan ama senin
Parmak izin gibi
Parmak izimiz gibi...
Selin yazılarını takip ediyorum, bu yolda devam 👏🏻👏🏻
YanıtlaSil