17 Ocak 2017 Salı

İstila Ülkesinde Bir Yaz / İlayda Zengin


Kahve telvesinde umutlar
Adlar ağızlarda
Söylentiler kulaklarda
Yığılır, erimiş kardan adamlar gibi
                        ölürler günün sağanak sıcağında
 
İstila ülkesinde bir yaz
Kokular,
         Korkular,
                 İzinsizlikler,
                            yasak tabelaları,
Sokağın tozunu yutmadan
Nasıl geçiyor karanfil bakışlı çocukların akşamları
Vandal eller,
           atıl ayaklar,
                   pis ağızlar,
 kuma gömüp kafalarını
                         ayaklarından çakmalı çivi çakar gibi
İşkenceyse işkence
Çekmecelerde saklamayı öğrendik
                                                 yorulmuş saflığı
 
Yüzlere oturmuş ısrarla kalkmayan asabiyet
ve kaknem suratlı
samimiyetsiz gülen bir cinsiyet
 yastığa gömülmüş
             güya sorgusuz sualsiz başlar
Teskin edemediğimiz öfke
                  posta kutularında birikti
                        yarınlara göndermedik bu yaz
 
Bir denize yağdırıp yağmurları
Diğerine güneşler veren bu gökyüzü tarafsız
İstila ülkesinde bir yaz
                                   ışıklı , şatafatlı
                                          kalmıyor çocuklar yalnız
 
Elbiseler yırtıksa da
Hayaller yamalı
Efil efil esiyor kuzey rüzgarı
Üşümüyor istila ülkesi çocukları
Yaz kış nereye gidersek gidelim
Batıdan batıyor
                  doğudan doğuyoruz.
 
 
 
 
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder