30 Haziran 2018 Cumartesi

Yol / Selin Köken





Hayat, uzun bir aidiyet meselesi belki de...

Göz açıp kapatıncaya dek öğrendiğin, edindiğin, alıştığın tüm süregelişlerin en labirent olanı.

Ben, üçüncü on yıla yaklaşmışken, ne çok adres ezberledim,

Ne çok sokakta kayboldum bir bilseniz.

 

Çocukluğuma ait pek anım yoktu,

ama hatırladığım bir kaç sahne de hep bir arabanın arka koltuğunda el sallayan kız çocuğuydu.

Kendi yansımanın arkasında kesik kesik akan yolun şeritleri, sürekli değişen yeşilin tonları, ön koltukta annem ve yol tabelaları...

Alıştıklarımı bırakmak zorunda kaldım.

Yabancı kaldıklarımı taşımak

Çocukken ne kadar da basitti her şey oysa ki

Arka koltuktan ön koltuğa transfer olduğum da biliyordum ki

Gitmem gerek

Başka bir yöne, arka fonda başka bir müzikle...

Kendim gibi yolda bulduğum dostlarla, tamamen plansız kararlarla, sırf yolu izlemek için dünyanın bir ucuna gitmek

Her yol, zihnimde bir kıvrım daha açtı belki, kim bilir.

Ağzımızı açıp iki laf etmemişizdir bütün yol

Hayatı susarakta paylaşmaktır beraber yolcu olmak,

Konuşmadan sarıldık birbirimize

Bu gece uzaktan sarılmanın değerini bir kez daha anladıysak

Tamamdır.

 

Ben eve dönüyorum şimdi

Çok şey var aklımda

Tartım, terazim

Valimizi tartmaya benzemiyor hiç

insan olamanın kantarı

Yol zordur elbet başka bir yöne, arka fonda başka bir müzikle

Ama yola çıkmak yeni bir başlangıç yapmaktır.

 Yola çıkmalı…

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder