22 Ekim 2016 Cumartesi

Yalnızlığıma Benden İki Dilim Kek / Handan Ergün Hoşrik

Dumanı üstünde nefis bir hamburger ya da kokusu bütün evi sarmış çikolatalı kek!
Bütün günün yorgunluğunun ardından sıcacık bir sofranın başında karnını doyurmak gibisi yok. Ya da artık iyice acıktığı için çılgınca ağlayan bebeğin sütle buluşması! Elbette ki yemek yemek en temel fizyolojik ihtiyacımız ve bunun giderilmesi müthiş bir hazza dönüşebiliyor. Artık açlıktan alarma geçmiş olan bünye yemeğe ulaşmak için türlü sinyaller veriyor ve karnı doyduğu anda da başka şeylerle ilgilenebilmek için hazır hale geliyor. Dolayısıyla yemek yemek en önemli günlük rutinlerden bir tanesi. Elbette ki şanslıysanız! Şanslıysanız karnınızı doyuracak şeylere kolayca ulaşabilir, hatta en sevdiğiniz yemekten yana tercih bile kullanabilirsiniz.
Karın doyurmak yemenin en temel işlevi olsa da; kimileri için güzel bir yemeği güzel sunulmuş şekilde yemek de ikinci bir haz kaynağı; bazen bir yemeği bu şekilde sunmak da. Kalabalık bir sofranın etrafında ailece toplanılmış bayram sofraları ya da arkadaşlarla çevrelenmiş bir masa pek çok zaman yemeği taçlandırmaz mı? Ancak aniden beliren yeme isteği, mutlaka ama mutlaka belli bir şeyi yemeye duyulan müthiş arzu ise duyguları doyurmak için kontrol dışında düğmeye basılmış bir dürtü gibi.
Koca bir paket cips, bir tablet çikolata ya da bir tabak dolusu soslu makarna! Zihniniz sadece bunlardan birini tüketmeye odaklanıp, başka bir şeyle dikkatinizi dağıtamadığınızda, karnınızın ötesinde ruhunuzun açlık sinyallerini duyuyor olabilirsiniz! Doymak için yemek yemeye değil; bir duygusal ihtiyacı doyurmak için belli bir yiyeceği tüketmeye yoğunlaşmış haldesiniz. İşte bu duygusal açlık ! Yani karnınızı doyurmak için değil duygularınızı yatıştırmak için duyulan ihtiyaç. Yalnızlığa söylenen iki kişilik pasta ya da öfkeye kurban koca bir paket cips.
Fark ettiyseniz hepsi ya yağlı, ya şekerli ve sonunda karbonhidrat. Bedenin mutluluğa giden kestirme yollarından biri, hızlıca bu içerikte bir şeyler tüketmek. Dolayısıyla da pek uzun değil etkisi, iki üç dilim pastayı mideye indirdikten sonra da hala aç hissetmeniz çok olası! Yemekle doyamayan duygu, kısa mutluluğun ardından delice acıkan ruh ve obez bir ruh sağlığı…
Zaman zaman abartılı kaçamaklar yapmak elbette ki hepimiz için mümkün. Ancak ansızın beliren açlığın ardındaki duyguyu anlamaya çalışmak; yemek ile duyguları atlatmayı
bir rutin olmaktan çıkarmak çok önemli. Yemek yemenin gerçek keyfini sürdürebilmek için gerçekten acıkınca bir şeyler yemeli ve yalnızlığa bir dost eli değmeli…
Klinik Psk. Handan Ergün Hoşrik
 
 
 
 
 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder