İnsanın unuttuklarını farklı yollardan yeniden hatırlaması
ne büyük talihsizlikti.
Tıpkı benim seni hatırlamam gibi.
Tıpkı kendini hatırlatman gibi.
Unutmuş muydum gerçekten ?
Kendime haksızlıktı sanki, gitmiş olanı
ve geri dönülmez yollar arşınlayanı buğulu bir pencereden
yeniden hatırlamak.
Acaba hatırlarken hatırlanan mıydım ?
Unutulandım.
Tüm sorularının cevabını kendi veren.
Bir kuş kadar özgür bıraktığında beni, kapana kısılmış
Esareti bekleyen tutsaktım.
Bavuluna iliştirilmiş notların sahibi değilken,
Ucu sana çıkacak tüm hikâyeleri silip iki satıra değiştin.
Unutulan yalnızca ben değildim,
Senin için yaptıklarımı da görmedin. Üzerinden vakit geçtikçe
düşünmemeyi
Güvenmemeyi, iki çift söze inanmamayı öğretti gidişin.
Sahi gelmiş miydin ? Yoksa, beni mi kandırmıştın ?
Her ikisi de..
Nasıl ki gelmediğin bir gidiş senin seçiminse, oluşan
pişmanlığın benim sana hediyem.
Mutlu olabilirsin, özgür olabilirsin, ait olabilirsin;
Bu saatten sonra olamayacağın tek yer benim adresim.
Düşünmeyeni düşünmek zormuş değil mi ?
Sevmeyeni sevmek örneğin
Herkes yaşıyor bir şeyler iyiyi de kötüyü de.
Şu an ne yaşadığın umurumda bile değil.
Suretimi kaldır aynalardan,
Unuttuğunu yansıtmak senin hakkın değil..
Unutulanına usta olduğun eylemi yap
GİT..
Unutma unutulanlar unutanlari asla unutmazlar diye bi kamyon yazisi okumustum..
YanıtlaSilKucak dolusu bahanelerle keske unutmayi secmeseydim diyorum..
Bilmiyorum belki o da beni unutmamistir..
Her ask ikinci bi sansi hakeder mi bilmem ama o herzaman benim keskem olarak kalacak..
Umarim
O gemi birgun bu limana yeniden gelir..