O,
hayata kirpikleriyle mektuplar yazan küçük masal kahramanıydı. Hayalleri ne
kadar büyüktü bilinmez ama yanaklarındaki çukur, çilek esansı kokardı. İncindi. En yakındakiler gözden düştü şimdi.
Fırtınalı bir havada zorda kalmış insanların sıkıca tuttuğu kırık şemsiyeydi.
Kırıldı. Ters geldi sert bir rüzgarda. Saçı siper oldu tüm kötü kalpli asit
yağmurlarına. Bir gülücük bir kremalı kraterdi yanaklarından akan. Güneş açtı.
Gökkuşağı öptü gerdanını.
Ekvatordan
jiletler yaptılar. Dünyası ikiye ayrıldı. O kadar sıcaktı ki insanlar, buharlı
siluetleri göstermedi benliklerini.
Güldü kız. Sevdi. Tutamadı erkeği. Erkek bulut oldu başka kadınların
üstüne yağmak üzere… Ve gitti. Mevsimlerden erikti. Dudaklarda mayhoş bir öpücük
kaldı ondan geriye. Büyüdü kız.
Bulutun
kalbi olur mu diye sordu çocuk? Olmaz
dedi annesi. Ben yağmuru sevmem yağmasın
üzerime. Soğuk kış gecelerinde biriktirdiğim şiirlerim vardı. Yorganlarla
örttüm, çaldılar sıcak yatağımdan. Ojelerimle akrep ve yelkovan yaptığım
yastığım vardı. Çaldılar zamanımı. Ben gölge bir adamı sevdim kızım. Kirli
sakalları vardı. Çok kirliydi. Kirli elleri dokundu saçlarıma. Omuzları liman
gibiydi. Demir attım talihime. Buhar oldu gitti. Sonra sen geldin.
Yoksaydılar
beni. Kum taneleri kadar hayallerim vardı.
Eskimeyen tablolara dair bir ton olsaydı keşke sabahın turuncu ayazında.
Her şey simsiyahtı. Gün doğmadan neler doğar dedi annem. Ve ben öldüm.
Emniyet kemeri bağlamamış ruhlar birdenbire zaman durduğunda kanlar
içinde yere yuvarlandı. Çok acı
çektim. Sevdim. Çok sevdim o piçi. Dedi sen insanoğlunun
anası olmalısın. Güldüm. Etkiledi beni.
Keşke sevgilim olsaydı diye geçirdim içimden. Olamazdı. Onun gibi bir
erkek beni neden sevsin ki? Kimbilir başka hangi tenlere fısıldadı bu
sözcükleri? Biliyorum bir başka kadınlasın şimdi. Belki bir katilin siyah deri eldivenleri var
parmak izlerini bırakmamak için pamuk tenlerde…
Keşke bir kere de olsa öpsen dudağımdan. Neden seviyorum ki seni?
Biliyorum yapamayacağız. Seninle olmanın bedeli toplu iğnelere batmış bir kalp
olacak. Yine kırık bir şemsiye yerine
koyacak bir erkek beni. Kalbimin kenarından irin akacak. Ve ben sırtımda talihim nereye gidersem
gideyim ben yine beni taşıyacağım. Seninle veya sensiz. Elimde bir bez bebek, beni bekleyeni bekliyor
olacağım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder