Soyunmak,
teslimiyetti esasen.
yalanları...
Üstünü çıkarırken
ürkek, kaba saba ve aceleci acemiliğinde daha.
Gözleri başka yere
odaklı, kulağında arabesk bir melodi, ağzında
küfreder misin bana
sorusunun yanıtı olamayacak bir boş vermişlik.
Zırhımı çıkarmam
dedi, yalanlarım dökülür, toplayamam.
Ben silerim yerlerini
dedim, benden başka kimselere okutmam.
Çok geç dedi; her şey
gibi...
Yalanlarımı yaşaman
için bile geç hayat.
Arkanı dön, görme
teslimiyetimi.
Başımı yana çevirir
gibi yapıp izledim bir dolmuş hızı uzağından
savaşırken sahada o.
Zırhı hâlâ
üstündeydi; teri üzerinde bir bütündü sanki.
Bir an döndü; aslında
baktığı ben değildim ama gördü.
Ben beceremiyorum
hiçbir şeyi der gibi döndü.
Hadi bu yalanın da
günah keçisi sen ol; ben biraz daha kurulayım
der gibi döndü.
Artık öznellikten
uzak; başka adamlara yazı yazacak kadar uzak tut
kendini benden der
gibi döndü.
Söz bu son dedim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder