18 Şubat 2017 Cumartesi

Aslında / Buket Konur


Eskiler her zaman ‘gündüzün şerri gecenin hayrından iyidir’ derler.

Ben hep sevdim geceyi, karanlığını da sevdim, şerrini de.

Hatta o kadar sevdim ki, bir gün kızım olursa ona adını verecek

Uykumuzdan vazgeçip, hayatın rutin mutsuzluğundan kurtulup

Kendimizi dinlemeye bıraktığımız nadide karanlık.

Gece Derin henüz vitamin bile değilsin şimdiden hoş geldin…

Gece yarısından önce uyumaya kalkan herkes alçaktır.

Sıradan maddi kaygılar yerini dinginliğe bırakırken karanlığa eşlik

eden alkol

Esmer bir kadına eşlik eden kırmızı ruj kadar şık durur gözümde.

Kırmızı siyahla gayet uyumludur ama asla mükemmel değildir.

Siyah asildir ve çoğu zaman her renktir, baskındır, inatçıdır,

Çekicidir, karamsardır, tek renktir.

Hatta renklerin efendisidir.

Siyah bana hep yakışır.

İlk ışıkla birlikte gözlerimizi açtığımız yerküre kutsal karanlıkla

birlikte bizi sonsuza uğurlar.

Var oluştan yok oluşa kadar geçen süreç aslında ölümünü tamamlama

sürecidir.

Her an farkında olmadan nadasa bırakıp umursamadığımız

Zaman; inceden bizi öldürmektedir.

Aslında hep ölürüz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder