Eskiler her zaman
‘gündüzün şerri gecenin hayrından iyidir’ derler.
Ben hep sevdim
geceyi, karanlığını da sevdim, şerrini de.
Hatta o kadar sevdim
ki, bir gün kızım olursa ona adını verecek
Uykumuzdan vazgeçip,
hayatın rutin mutsuzluğundan kurtulup
Kendimizi dinlemeye
bıraktığımız nadide karanlık.
Gece
Derin henüz vitamin bile değilsin şimdiden hoş geldin…
Gece
yarısından önce uyumaya kalkan herkes alçaktır.
Sıradan maddi
kaygılar yerini dinginliğe bırakırken karanlığa eşlik
eden alkol
Esmer bir kadına
eşlik eden kırmızı ruj kadar şık durur gözümde.
Kırmızı siyahla gayet
uyumludur ama asla mükemmel değildir.
Siyah asildir ve çoğu
zaman her renktir, baskındır, inatçıdır,
Çekicidir,
karamsardır, tek renktir.
Hatta renklerin
efendisidir.
Siyah
bana hep yakışır.
İlk ışıkla birlikte
gözlerimizi açtığımız yerküre kutsal karanlıkla
birlikte bizi sonsuza
uğurlar.
Var oluştan yok oluşa
kadar geçen süreç aslında ölümünü tamamlama
sürecidir.
Her an farkında
olmadan nadasa bırakıp umursamadığımız
Zaman; inceden bizi
öldürmektedir.
Aslında hep ölürüz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder