Kadın tek
kelimeyken,
kadın olmak;
doğdunuz andan itibaren, bilinçlenme, farkındalık, farkında olunanı bilinçle
yaşama zorunluluğu, her süreci, her tecrübeyi, kültürü, toplumun misyonunu
kazanmak ve her şeyi düşünmek demek.
Kadın olmak
erkek olmamak ama, erkek olmayı da bilmek gerek demek.
Yaradılışındaki
sevginin, bahşedilenin altında ezilmemek için erkekleşirken, diğer yandan ömür
boyu aynanın karşısında büyük sınavlar vermek demek.
Yoklukta,
bollukta, savaşta, sarayda, gecekonduda defalarca işgal edilip, baskı kurulan
demek, kadın.
Kadına,
Tanrının lütfu değildir bu biçilenler, insanlığın eziyetidir bu öğretilenler.
Kadın,
her zaman
vefadır, sadakattir, ulu orta ağlarken bile insan olma duygusunu sonuna kadar
yaşayandır, bir erkeğe bağlılığı gönüllü seçendir.
İnsanlığa
rağmen Tanrı bir kez daha en güçlü duyguyu, yine kadına verir.
Kısmen bile
olsa yaratma yeteneğini bahşetmiştir,
üstelik bir
kadının anne olabilmesi için,
küçücük bir
tohum yeter.
Doğmamış
olsa bile anne sayar kendini,
hiç görmemiş
olsa da,
yıllarını
vermiş olsa da.
Daha
güçlüdür artık, kendini hiçe saymayı, yalnız kalmaktan korkmamayı, ona
yaşatılan her duyguyla başa çıkmayı, terkedilse bile arkasına hiç bakmamayı
öğrenmiştir.
Babalar hep
güçlü doğar, ama anneler her
zaman güçlü
kalır.
Tarih
boyunca en büyük intikamlar bile, anne üzerinden alınır.
Öylesine
güçlüdür ki bu duygu, bir çocuğun yokluğu bu dünyanın en büyük gürültüsüdür. Ve
bilinmelidir ki, yeryüzünde çocuksuz kalan bir annenin, sonsuza dek karanlığa
söylediği ninniler kadar acı, ve 'O' anneden daha güçlü bir şey yeryüzünde
'asla’ yoktur.
Tüm bu
duygular, hayalleriniz arasında olmayabilir.
Ama annemi,
anne olmadan anlamaya çalışmak benim ideallerim arasında.
Ona
baktığımda, Tanrının yansımasını görürüm.
Beni her
zaman kurtaran,
almadan
veren,
sevme
şekliyle yaşımı unutturan,
bu yaşıma
rağmen beni hala yol değil kaldırım tarafından yürüten,
içimdeki
hayvan sevgisini ve sevme duygumu kendi fobilerine değişen,
kilometrelerce
uzaktayken sesimden ateşimi ölçebilen,
yaralandığımda
her şeyi unutturacak kadar mucizevi bir antidepresan güce sahip olan,
ne kadar
üzsem de on dakika içinde beni affeden,
ve
yokluğuyla beni de yok edecek olan, varlığım.
İstemem
kıymetini eksikliğinle bilmeyi
ve özlemini
uzaklığınla ölçmeyi,
dilerim
tecrübe etmemeyi.
Başarısızlık ve felaketlere rağmen, hayata karşı güvenlerini sonuna kadar saklayabilen iyimser insanlar, daha çok iyi bir anne tarafından büyütülmüş olanlardır.demiş
YanıtlaSilAlekseyeviç Ostrovski
Bence annen tüm övgüleri hakediyor.
Can Yücel e sormuslar neden siirleriniz de hic annenizden degilde herdaim babanizdan bahsediyorsun diye?
YanıtlaSilÜstad demis ki "Anneme şiir yazacak kadar şair degilim..Anneme olan sevgimi anlatmaya kelimeler yetmez de ondan" der..
Demek ki size de bu guzel yAzilari yazdiran anneniz..bizim adimiza tesekkur eder Annenler gununu kutlarmisiniz?