24 Mart 2017 Cuma

ilk Kelime / Gözde Çıbık


 
 
Kadın tek kelimeyken, 

kadın olmak; doğdunuz andan itibaren, bilinçlenme, farkındalık, farkında olunanı bilinçle yaşama zorunluluğu, her süreci, her tecrübeyi, kültürü, toplumun misyonunu kazanmak ve her şeyi düşünmek demek.

Kadın olmak erkek olmamak ama, erkek olmayı da bilmek gerek demek.

Yaradılışındaki sevginin, bahşedilenin altında ezilmemek için erkekleşirken, diğer yandan ömür boyu aynanın karşısında büyük sınavlar vermek demek.

Yoklukta, bollukta, savaşta, sarayda, gecekonduda defalarca işgal edilip, baskı kurulan demek, kadın.

Kadına, Tanrının lütfu değildir bu biçilenler, insanlığın eziyetidir bu öğretilenler.

Kadın,

her zaman vefadır, sadakattir, ulu orta ağlarken bile insan olma duygusunu sonuna kadar yaşayandır, bir erkeğe bağlılığı gönüllü seçendir.

İnsanlığa rağmen Tanrı bir kez daha en güçlü duyguyu, yine kadına verir. 

Kısmen bile olsa yaratma yeteneğini bahşetmiştir,

üstelik bir kadının anne olabilmesi için,

küçücük bir tohum yeter.

Doğmamış olsa bile anne sayar kendini, 

hiç görmemiş olsa da, 

yıllarını vermiş olsa da.

Daha güçlüdür artık, kendini hiçe saymayı, yalnız kalmaktan korkmamayı, ona yaşatılan her duyguyla başa çıkmayı, terkedilse bile arkasına hiç bakmamayı öğrenmiştir.

Babalar hep güçlü doğar, ama anneler her 

zaman güçlü kalır.

Tarih boyunca en büyük intikamlar bile, anne üzerinden alınır. 

Öylesine güçlüdür ki bu duygu, bir çocuğun yokluğu bu dünyanın en büyük gürültüsüdür. Ve bilinmelidir ki, yeryüzünde çocuksuz kalan bir annenin, sonsuza dek karanlığa söylediği ninniler kadar acı, ve 'O' anneden daha güçlü bir şey yeryüzünde 'asla’ yoktur.

Tüm bu duygular, hayalleriniz arasında olmayabilir.

Ama annemi, anne olmadan anlamaya çalışmak benim ideallerim arasında.

Ona baktığımda, Tanrının yansımasını görürüm.

Beni her zaman kurtaran,

almadan veren,

sevme şekliyle yaşımı unutturan,

bu yaşıma rağmen beni hala yol değil kaldırım tarafından yürüten,

içimdeki hayvan sevgisini ve sevme duygumu kendi fobilerine değişen,

kilometrelerce uzaktayken sesimden ateşimi ölçebilen,

yaralandığımda her şeyi unutturacak kadar mucizevi bir antidepresan güce sahip olan,

ne kadar üzsem de on dakika içinde beni affeden,

ve yokluğuyla beni de yok edecek olan, varlığım.

İstemem kıymetini eksikliğinle bilmeyi

ve özlemini uzaklığınla ölçmeyi,

dilerim tecrübe etmemeyi.

 

2 yorum:

  1. Başarısızlık ve felaketlere rağmen, hayata karşı güvenlerini sonuna kadar saklayabilen iyimser insanlar, daha çok iyi bir anne tarafından büyütülmüş olanlardır.demiş
    Alekseyeviç Ostrovski

    Bence annen tüm övgüleri hakediyor.

    YanıtlaSil
  2. Can Yücel e sormuslar neden siirleriniz de hic annenizden degilde herdaim babanizdan bahsediyorsun diye?
    Üstad demis ki "Anneme şiir yazacak kadar şair degilim..Anneme olan sevgimi anlatmaya kelimeler yetmez de ondan" der..

    Demek ki size de bu guzel yAzilari yazdiran anneniz..bizim adimiza tesekkur eder Annenler gununu kutlarmisiniz?

    YanıtlaSil