Yaşamımızdan
geriye başka yaşamlara bir şeyler bırakmak kolay değildir,muhtemelen hepimiz
bir daha hatırlanmayacak kırıntılarız dünyada.Ancak bazı insanlar var ki
hayatlarından çok şey bırakıp göçüyorlar buradan.Joseph Merrick hayat hikayesiyle bize tarihin yer altı
dosyalarından yürek burkan bir hikaye hediye etmiş anlaşılan.Joseph Merrick anomali bozuklukları görülen
sıradan bir İngiliz vatandaşı olarak başladı hayata, ilerleyen yaşlarında hastalığı
büyüdü ve onun için büyük bir sorun olmaya başladı.Yavaş yavaş sıradan bir
İngiliz vatandaşından fiziksel bozuklukları olan ‘fil adam’ haline
geldi.Annesinin ölümü ardından babası ve üvey annesi tarafından reddedilen Merrick
okulu ve işini bırakıp düşkünler evine sığındı,ancak dış görünüşündeki
bozukluklardan dolayı burada da kabul edilmedi.Genç yaşında bir sirk
işletmecisi tarafından keşfedildikten sonra neon renkli ‘fil adam’ yazılarının
altındaki kafeslerde sergilenmeye başladı.Sirkteki hayatı acı ve çaresizlikle
geçti.Dövüldü,hakaret edildi,ucube yerine konuldu.Zamanla Joseph’ın insan
kimliği unutuldu ve toplumda bir kişiden öte bir ‘şey’ haline geldi…Ta ki sirke
gelen Dr. Frederick Treves onu tedavi edip
incelemek için alana dek.Teşhisinden ve tedavi başlangıcından sonra,kafeslerin
ardında sergilenen hayvandan öte tekrar insan gibi hissetmeye başlayan Merrick
için yeni bir hayat başlar,ve bu şekilde
belkide annesinin ölümünden sonra ilk kez,doktoruyla kurduğu dostlukla sevgiyi
tadar.
Filmimize gelince, 1980 yılında 8 oscar adaylığı olan ‘Fil Adam’ filminde döneminin üstünde zamansız bir
yapım görüyoruz.Eraserhead’le tanıdığımız David Lynch’in yönetmenliğini
üstlendiği film Anthony Hopkins’in usta oyunculuğuyla birleşince unutulmaz bir
yapıt halini alıyor ve sanatsal bir perspektif kazanıyor.Bozuk dış görünüşünün
ardındaki temiz kalbini ve yumuşak yüreğini doktor dostuna açan Merrick film
sonunda metro istasyonunda halkın
hakaretlerine uğrayıp köşeye sıkıştırılır,onlarca insan üzerine gelirken onun ‘BEN BİR HAYVAN DEĞİLİM,BEN BİR HAYVAN
DEĞİLİM,BEN BİR İNSANIM!’sözleri belki de sinema tarihinin en acı repliklerinden
biridir.27 yaşında hayata veda eden Joseph çok çektiği ‘insanlığa’ sağlam bir
hayat hikayesi bırakarak veda etmiş anlaşılan.Huzurla uyu Joseph, güzel bir
adam olarak hatırlanıyorsun zaten hiç çirkin olmamıştın.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder