“Gördüklerimizle bildiklerimiz arasındaki ilişki asla çözülmez. Her akşam güneşin
batışını görürürüz. Dünyanın ondan uzaklaştığını biliriz. Oysa bilgi, açıklama, asla
gördüğümüze uymaz.”
John Berger
Bu ayki yazımda 2 Ocak 2017’de 90 yaşında vefat eden dünyaca ünlü Marksist
sanat eleştirmeni, ressam, şair ve yazar John Berger’i anmak istiyorum. Kendimi
üniversite yıllarımda sanata olan ilgimin ve bakış açımının gelişmesine sebep olan
John Berger’e borçlu hissediyorum. Kendisinin sanat, edebiyat ve tiyatro dünyasında
büyük etkisi vardır.
5 Kasım 1926’da Londra’da doğan, 1962’den beri ise Fransa’nın ücra bir köyünde
(Quincy’de) yaşayan Berger’in ilk kitabı, 1960’da Permanant Red/ Sabit Kırmızı
başlığı altında derlediği denemeleriydi. La Salamandre/ Dünyanın Ortası ve 2000
Yılında 25 Yaşına Basacak Olan Yunus adlı bu senaryolardan sonra sırasıyla
Picasso’nun Başarısı ve Başarısızlığı (1965), A Fortunate Man/ Talihli Bir Adam
(1967), Art and Revolution/ Sanat ve Devrim (1969) kitapları yayımlandı.
Berger bu kitaplarında, bir yandan resim ve heykel sanatlarının toplumsal ve ekonomik
Berger bu kitaplarında, bir yandan resim ve heykel sanatlarının toplumsal ve ekonomik
koşullardan nasıl etkilendiğini araştırıyor, Talihli Bir Adam’da ise Jean Mohr’un
fotoğraflarından da yararlanarak bir taşra doktorunun hayatını anlatırken bir insanın
kendini başka insanların sağlık ve esenliğine nasıl adadığına tanıklık ediyordu.
1972’de BBC televizyon kanalı için hazırlamış olduğu Hays of Serin/Görme Biçimleri
adlı dizi sayesinde geniş çevrelerde tanınmış, önemli bir figür haline geldi. Aynı yıl G
isimli romanıyla prestijli Booker Ödülü’nü kazandı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder